Anayasal, Demokratik, Lâik, Sosyal Hukuk Devleti Bir Ütopya Mıdır?

Stok Kodu:
9786255709646
Boyut:
135-195-
Sayfa Sayısı:
200
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-12-12
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%33 indirimli
300,00
201,00
Havale/EFT ile: 192,96
9786255709646
799715
Anayasal, Demokratik, Lâik, Sosyal Hukuk Devleti Bir Ütopya Mıdır?
Anayasal, Demokratik, Lâik, Sosyal Hukuk Devleti Bir Ütopya Mıdır?
201.00
Bu kitap, uzun yıllardır süregelen toplumsal ve bilimsel gözlemlerim, okumalarım ve 27. kitaba ulaşan yazarlık uğraşımın birikimleriyle oluştu. Diğer eserlerin devamı olup, tamamlayıcı nitelikte düşünülebilir. Amacı; anayasal, demokratik, lâik ve sosyal hukuk devleti gibi temel kavramların bir ütopya olup olmadığını samimiyet, cesaret ve kararlılıkla sorgulamaktır. Yazma gerekçem; içinde yaşadığımız dönemin hızla değişen koşullarında anayasal, demokratik, lâik ve sosyal hukuk devleti idealinin gerçekten bir ütopya mı, yoksa mümkünü olan bir hedef mi olduğunu yeniden düşünmeye duyduğum ihtiyaçtır. Bugünün dünyasında, bilgi kirliliğinin arttığı, hakikat algısının bulanıklaştığı, kutuplaşmanın derinleştiği bir dönemde, bu soruları sormak geçmişe kıyasla daha da zorunlu hâle gelmiştir. Eşitlikçi, özgürlükçü, çoğulcu, katılımcı, sosyal adaletçi, şeffaf ve denetlenebilir bir devlet yönetimi sistemine layık mıyız ve hak ettiğimiz ve özlediğimiz düzenin neresindeyiz? Bir ideal, düşünce, fikir, sistem ve eylemin yalnızca ütopya olarak kalması ya da kabul edilebilir, uygulanabilir, sürdürülebilir düzeye gelmesi; bireysel niyet, plan, istek, coşku, girişim, azim ve kararlılığımıza bağlıdır. Toplumsal bir düzlemde buluştuğumuzda; hak ettiğimiz ve arzuladığımız sistemi kurmak için başka ne tür bir etken ve engel olabilir ki?... Devlet kutsallaştırılıp, halktan kopuk hale geldiğinde; vatandaşın güvenlik ve özgürlük dengesi de bozulacaktır. Bireysel istek ve irademizin; isabetli, yeterli ve yerinde olması; oluşan toplumsal iradeyi yönlendirecek ve bu süreç bizi, arzuladığımız devlet idealiyle buluşturacaktır. “Arızalı kafalar” metaforu ise, statükoyu kutsayan, sorgulamaktan kaçan, hatayı sistem değil birey üzerinde arayan zihniyet biçimini temsil eder. Bu kitap bir suçlama değil; aksine, bu zihniyetin nasıl dönüştürülebileceğine dair bir farkındalık, girişim ve değişim rehberidir. Arzuladığımız bu idealler bize elbette uzay boşluğundan ya da hayal âleminden altın bir tepside sunulmayacaktır. “Başkaları yapsın, biz de onaylayalım.” mantığı; tüm gecikmelerin, savrulmaların ve teslimiyetlerin temel sebebidir. Oysa “Sen yok isen, bir eksiğiz.” sözü, toplumsal sorumluluğun özlü bir ifadesidir ve bu kitapta aradığımız dönüşümün kilit kavramıdır. Kitabın bölümleri: -denemeler, özdeyişler, şiirler ve alıntılar—tek bir düşünce disiplinine sıkışmayan, çok yönlü bir yolculuğu temsil eder. Farklı disiplinlerden, farklı anlatım biçimlerinden ve farklı duygusal tonlardan beslenmek zorundayız. Soyut kavramları günlük yaşamla buluşturmak, okurun zihninde yeni kapılar aralamak için bu çok katmanlı yapıyı bilinçli olarak tercih ettim. Bu metinler, yalnızca bilgi sunmayı değil; aynı zamanda bir farkındalık, bir soru sorma cesareti ve bir davranış biçimi değişikliğini tetiklemeyi amaçlar. Önerilen kitap listesiyle birlikte düşünüldüğünde, bu eser; toplumsal iletişim, değişim, etkileşim ve gelişim için bir başlangıç, bir çağrı, bir işaret ve bir davet niteliğindedir. Değişim ve devrim; hiçbir zaman tek kişinin omuzlarında yükselmez; ancak o ilk soruyu sormak ve ilk adımı atmak da bireyin görevidir. Yarım kalsa bile başlamak bir kazançtır, onu başkaları tamamlar; çünkü başka bir alternatifimiz kalmadığını kim iddia edebilir? Dileğim, bu kitabın sizde yeni sorular, yeni bakış açıları ve daha güçlü bir toplumsal bilinç uyandırmasıdır. Yolculuğumuz burada başlıyor. Yol haritamızda bir kusur ve eksiklik varsa, onu da sizler tamamlayacaksınız. Denemeler, özdeyişler, şiirler, alıntı yazı ve sözler vb. farklı alanlardaki metinler aracılığıyla; soyut ve derin kavramları; bireysel algı ve deneyim düzlemine çekmeyi amaçladık. Bu yolculukta sadece bilgi edinmekle kalmayıp, eylem ve düşünce biçim değişikliği için bir katalizör bulacaksınız. Yarım kalsa bile, başlamak bir kazançtır. Kitabın daha iyi, gerekçeli anlaşılabilmesi için; 6. Bölümdeki “Kurgusal Röportaj” bölümünü önce okumalarını öneririm.
Bu kitap, uzun yıllardır süregelen toplumsal ve bilimsel gözlemlerim, okumalarım ve 27. kitaba ulaşan yazarlık uğraşımın birikimleriyle oluştu. Diğer eserlerin devamı olup, tamamlayıcı nitelikte düşünülebilir. Amacı; anayasal, demokratik, lâik ve sosyal hukuk devleti gibi temel kavramların bir ütopya olup olmadığını samimiyet, cesaret ve kararlılıkla sorgulamaktır. Yazma gerekçem; içinde yaşadığımız dönemin hızla değişen koşullarında anayasal, demokratik, lâik ve sosyal hukuk devleti idealinin gerçekten bir ütopya mı, yoksa mümkünü olan bir hedef mi olduğunu yeniden düşünmeye duyduğum ihtiyaçtır. Bugünün dünyasında, bilgi kirliliğinin arttığı, hakikat algısının bulanıklaştığı, kutuplaşmanın derinleştiği bir dönemde, bu soruları sormak geçmişe kıyasla daha da zorunlu hâle gelmiştir. Eşitlikçi, özgürlükçü, çoğulcu, katılımcı, sosyal adaletçi, şeffaf ve denetlenebilir bir devlet yönetimi sistemine layık mıyız ve hak ettiğimiz ve özlediğimiz düzenin neresindeyiz? Bir ideal, düşünce, fikir, sistem ve eylemin yalnızca ütopya olarak kalması ya da kabul edilebilir, uygulanabilir, sürdürülebilir düzeye gelmesi; bireysel niyet, plan, istek, coşku, girişim, azim ve kararlılığımıza bağlıdır. Toplumsal bir düzlemde buluştuğumuzda; hak ettiğimiz ve arzuladığımız sistemi kurmak için başka ne tür bir etken ve engel olabilir ki?... Devlet kutsallaştırılıp, halktan kopuk hale geldiğinde; vatandaşın güvenlik ve özgürlük dengesi de bozulacaktır. Bireysel istek ve irademizin; isabetli, yeterli ve yerinde olması; oluşan toplumsal iradeyi yönlendirecek ve bu süreç bizi, arzuladığımız devlet idealiyle buluşturacaktır. “Arızalı kafalar” metaforu ise, statükoyu kutsayan, sorgulamaktan kaçan, hatayı sistem değil birey üzerinde arayan zihniyet biçimini temsil eder. Bu kitap bir suçlama değil; aksine, bu zihniyetin nasıl dönüştürülebileceğine dair bir farkındalık, girişim ve değişim rehberidir. Arzuladığımız bu idealler bize elbette uzay boşluğundan ya da hayal âleminden altın bir tepside sunulmayacaktır. “Başkaları yapsın, biz de onaylayalım.” mantığı; tüm gecikmelerin, savrulmaların ve teslimiyetlerin temel sebebidir. Oysa “Sen yok isen, bir eksiğiz.” sözü, toplumsal sorumluluğun özlü bir ifadesidir ve bu kitapta aradığımız dönüşümün kilit kavramıdır. Kitabın bölümleri: -denemeler, özdeyişler, şiirler ve alıntılar—tek bir düşünce disiplinine sıkışmayan, çok yönlü bir yolculuğu temsil eder. Farklı disiplinlerden, farklı anlatım biçimlerinden ve farklı duygusal tonlardan beslenmek zorundayız. Soyut kavramları günlük yaşamla buluşturmak, okurun zihninde yeni kapılar aralamak için bu çok katmanlı yapıyı bilinçli olarak tercih ettim. Bu metinler, yalnızca bilgi sunmayı değil; aynı zamanda bir farkındalık, bir soru sorma cesareti ve bir davranış biçimi değişikliğini tetiklemeyi amaçlar. Önerilen kitap listesiyle birlikte düşünüldüğünde, bu eser; toplumsal iletişim, değişim, etkileşim ve gelişim için bir başlangıç, bir çağrı, bir işaret ve bir davet niteliğindedir. Değişim ve devrim; hiçbir zaman tek kişinin omuzlarında yükselmez; ancak o ilk soruyu sormak ve ilk adımı atmak da bireyin görevidir. Yarım kalsa bile başlamak bir kazançtır, onu başkaları tamamlar; çünkü başka bir alternatifimiz kalmadığını kim iddia edebilir? Dileğim, bu kitabın sizde yeni sorular, yeni bakış açıları ve daha güçlü bir toplumsal bilinç uyandırmasıdır. Yolculuğumuz burada başlıyor. Yol haritamızda bir kusur ve eksiklik varsa, onu da sizler tamamlayacaksınız. Denemeler, özdeyişler, şiirler, alıntı yazı ve sözler vb. farklı alanlardaki metinler aracılığıyla; soyut ve derin kavramları; bireysel algı ve deneyim düzlemine çekmeyi amaçladık. Bu yolculukta sadece bilgi edinmekle kalmayıp, eylem ve düşünce biçim değişikliği için bir katalizör bulacaksınız. Yarım kalsa bile, başlamak bir kazançtır. Kitabın daha iyi, gerekçeli anlaşılabilmesi için; 6. Bölümdeki “Kurgusal Röportaj” bölümünü önce okumalarını öneririm.
Iyzico İle Öde
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 201,00    201,00   
2 100,50    201,00   
3 67,00    201,00   
4 50,25    201,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat