9786259252643
800230
https://www.sehadetkitap.com/urun/haremli-sufrajetler-ii-abdulhamid-doneminde-turk-kadinlarinin-hayatindan-sahifeler
Haremli Sufrajetler;II. Abdülhamid Döneminde Türk Kadınlarının Hayatından Sahifeler
234.00
“Kadınlar, kader ortaklarımız ve çalışan dostlarımız! Bugün buraya erkek tiranlığının etrafımıza ördüğü kalın duvarda küçük bir delik daha açmak için toplandık. Doğası gereği kadın, yönetmek için yaratılmıştır. O sezgisi, şefkati, özverisi ve annelik içgüdüsüyle, yeryüzünün en yüce varlığıdır. Vahşi doğanın erkeğe verdiği tek şey ise güçtür! Bunun sayesinde kadınları kendine tabi kılmıştır. Artık başkaldırıp zincirlerimizi kıralım! Hep birlikte ayağa kalkıp bizi hâkimiyeti altına alan bu kaba güce meydan okuyalım! Hayat veren bizsek yasa koyan ve yöneten de biz olmalıyız. Erkek egemenliğine son!”
Demetra Vaka, 1877 Büyükada doğumlu bir İstanbul Rum'udur ve orta sınıf, varlıklı bir burjuva ailesinden gelmektedir. Fakat babasının vefatıyla yoklukla tanışır. Görücü usulü yapılacak bir evlilikten kaçıp Amerika'ya göçer ve burada gazetecilik yapar. 1901'de evine, İstanbul'a dönüp çocukluk arkadaşlarıyla, artık her biri zengin bir paşanın hareminde olan kadınlarla görüşür. Amerika'ya döndükten sonra da bu kadınları yazıp kitaplaştırır. Bunlar, varlıklı ailelerden veya esir pazarlarından gelen, altın kafeslerde, zengin paşaların konak ve saraylarındaki haremlerde ömürlerini geçiren kadınlar… Kimi halinden memnun, bir eli yağda, bir eli balda, eşinin diğer eşleriyle ve toplumsal düzenle dost ve mutlu. Kimi huzursuz ve sessiz lakin içinde fırtınalar kopuyor. Diğer haremlerin sessiz ve öfkeli kadınlarıyla, gümüşi renkte çarşaflar giyip konak salonlarında toplanıyor ve erkek egemenliğinden nasıl kurtulacakları hakkında planlar yapıyor, “şafak” sayıyor. Osmanlı kadınlarının özel yaşamlarına, haremlerine buyurun ve şaşırın.
“Kadınlar, kader ortaklarımız ve çalışan dostlarımız! Bugün buraya erkek tiranlığının etrafımıza ördüğü kalın duvarda küçük bir delik daha açmak için toplandık. Doğası gereği kadın, yönetmek için yaratılmıştır. O sezgisi, şefkati, özverisi ve annelik içgüdüsüyle, yeryüzünün en yüce varlığıdır. Vahşi doğanın erkeğe verdiği tek şey ise güçtür! Bunun sayesinde kadınları kendine tabi kılmıştır. Artık başkaldırıp zincirlerimizi kıralım! Hep birlikte ayağa kalkıp bizi hâkimiyeti altına alan bu kaba güce meydan okuyalım! Hayat veren bizsek yasa koyan ve yöneten de biz olmalıyız. Erkek egemenliğine son!”
Demetra Vaka, 1877 Büyükada doğumlu bir İstanbul Rum'udur ve orta sınıf, varlıklı bir burjuva ailesinden gelmektedir. Fakat babasının vefatıyla yoklukla tanışır. Görücü usulü yapılacak bir evlilikten kaçıp Amerika'ya göçer ve burada gazetecilik yapar. 1901'de evine, İstanbul'a dönüp çocukluk arkadaşlarıyla, artık her biri zengin bir paşanın hareminde olan kadınlarla görüşür. Amerika'ya döndükten sonra da bu kadınları yazıp kitaplaştırır. Bunlar, varlıklı ailelerden veya esir pazarlarından gelen, altın kafeslerde, zengin paşaların konak ve saraylarındaki haremlerde ömürlerini geçiren kadınlar… Kimi halinden memnun, bir eli yağda, bir eli balda, eşinin diğer eşleriyle ve toplumsal düzenle dost ve mutlu. Kimi huzursuz ve sessiz lakin içinde fırtınalar kopuyor. Diğer haremlerin sessiz ve öfkeli kadınlarıyla, gümüşi renkte çarşaflar giyip konak salonlarında toplanıyor ve erkek egemenliğinden nasıl kurtulacakları hakkında planlar yapıyor, “şafak” sayıyor. Osmanlı kadınlarının özel yaşamlarına, haremlerine buyurun ve şaşırın.
Iyzico İle Öde
| Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
|---|---|---|
| Tek Çekim | 234,00 | 234,00 |
| 2 | 117,00 | 234,00 |
| 3 | 78,00 | 234,00 |
| 4 | 58,50 | 234,00 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.